Nörolog Dr. Jeffrey’in Access Bars Terapisi ile ilgili Bilimsel Araştırmaları.
Nörobilim adamı Dr. Jeffrey’in şahsi duygusunu aktardığı cümleleri şöyle: “Neticeleri görünce çok şaşırdım. Birçok beyin şekilleri ve koşulları gördüm, ancak bu hayatımda karşılaştığım ilk bulgu. İlk defa, bir beynin size birazdan anlatacağım şeyleri yaptığını gördüm. Beni bu kadar şaşırtmak çok kolay değil. Access Bars’ın yarattığı sonucu iki alana ayırıp, farklı perspektiften anlatmak istersek, bilimsel ve psikolojik olarak iki sonucumuz bulunmaktadır.”
“Tutarlılık / uyumluluk beynin bilgiyi işleme şeklidir. Bunun iki türü vardır; düşük tutarlılık – yüksek tutarlılık. Evren ve tutarlılık / uyumluluk daha yüksek seviye bilince izin veren şeylerdir. Evrenle tutarlılık arasındaki bu ilişkinin çok önemli olduğunu bilecek seviyede bilimsel çalışmaya imza attım. Kişiler, eksiksiz kalp ve beyin tutarlılığı / uyumu olduğu zaman, metot ne olursa olsun, bu sihirli deneyimi yaşamaya ve sıraya giren enerjileri elde etmeye başlıyorlar. Bars uygulamasında gördüğüm, sadece bütün bir fiziksel uyumlanma değil, evrenle uyumlanma.”
“Beynin, Talamus diye adlandırılan, bütün bu frekansları düzenleyen bir bölümü vardır. Talamus, koku duyusu hariç, tüm sistemlerden gelen duyular için bir kapı olarak kabul edilir. Ayrıca amaca yönelik bilinçli davranışlardan sorumludur. Vücuda gelen çeşitli uyaranlara bir çeşit filtre görevi yapar. Bu sayede konsantrasyon sağlanabilir. Talamus’un büyük bir kısmı beyin yarım kürelerine gelen ve giden sinirlerin geçiş bölgesidir. Tüm duyusal impulslar büyük beyne giderken Talamus’tan geçer, duyusal uyarım burada oluşur.”
“Koku hariç, tüm duyusal uyaranlar için ara istasyondur. Uyaranları; azaltma, güçlendirme, iletmeme fonksiyonu mevcuttur. Önemsiz uyaranlar filtrede azaltılırken, önemliler artırılır.”
“Bu sayede konsantrasyon mümkün olmaktadır, bu yolla istemli hareket düzenlenmesinde önemli rol oynar. Talamus’un üstünde Talamik Kapı (ara beyin) adlı bir şey vardır. Talamik Kapı’da, bir dizi ağ biçimi hücre olarak adlandırdığımız hücreler vardır. Bu ağ biçimi hücreler, diğer hücrelerin kendilerine bağlanmalarına izin verir; böylece beynin dışında, beden ekseniyle ilgili bir hücre sütunu büyür ve “Taç Çakra” adını verdiğimiz yere gelir. Bu, vücudun antenidir. Böylece sahadan salınım, titreşim olarak adlandırdığımız şey geldiğinde, taç çakranız boyunca içeri girer, Talamik Kapı’ya doğru aşağı iner ve beyninize girer. Bütün bu frekanslar burada dağıtılır, sonra da tınlama haline gelir. Bedeninizdeki hücreler bu enerjiyle tınlar.”
“O halde bir düşünceniz olduğunda, bu nereden gelir? Bu, aşağıda beyninizin Korteks Altı Bölgesi’nde başlar. Talamik Kapı boyunca yukarı gider, Taç Çakra alanına gelir ve saha ile etkileşime geçer. Eğer bu enerjiyi tutarsanız ve bu enerjiyi 68 saniyeliğine dışarı çıkartırsanız, ortaya çıkan şey dalga enerjisidir. Bunu, o zaman süresince bir kez tuttuğunuzda, biraz önce duyduğunuz ve yaptığınız görüntüleme oluşacaktır. Bırakmanın arkasından, şimdi beyindeki parçacık enerjisini etkileyecek ve yeteri kadar enerji kütlesine sahip olacaktır. İşte burada, geçiş devreye girer.”
“O nedenle, bu düşünceleri ne kadar uzun tutarsanız, o kadar uzun süre onlarla çalışırsınız.”
“İşte Bars; bu enerjinin ve beynin aktif olma performansının maksimum seviyeye gelmesini sağlıyor. Ortaya çıkan sonuç muhteşem ve eminim ki her biriniz, bu enerjiyi kendi içinizde onunla çalışmaya başlayarak kullanma yeteneğine sahipsiniz.”